Annelik
Anneliği doğurganlık mucizesi ile ananlardan değilim.Tüm canlılara has olan bu genetik rituelde doğurganlık olgusu fazlasıyla sıradan hatta. Annelik ile ilgili özel olduğumuza dair bahsedebileceğim asıl konu işin psikolojik yönü olabilir ancak. Mesela hiçbir canlı yoktur ki çocuğunun kaka saatlerini mıh gibi yazsın aklına.İki gün yapmayınca karalar bağlasın ve elinde kınayla kaka beklesin,çocuk yapınca da davul zurna kutlasın! Biz insanoğlundan başka var mı bunu yapan? Yok. Hiçbir canlı yoktur ki çocuğunun ilk adımları,ilk kelimesi,ilk agusu,ilk gülümsemesi,ilk doğumgünü diye sonsuz albümler içinde kendini kaybetsin.Evet doğurganlık fazlasıyla sıradan;anneliğe dair sıradan olmayan şeyse; 42 numara ayaklara bile sevgiyle bakıp,sakal-bıyık dolu bir suratı bile bebek gibi görmemiz. Fil belgesellerini izlediniz mi hiç.Fil yavrusunu doğurur ve ayağa kalkması için bir iki tekme savurur.Tıpkı bizde doktorun poposuna vurması gibi düşünün.Sonra daha birkaç dakika önce doğan fil kalkar ayağa,içinden çıktığı sıvı yüzünden ayakları kaya kaya annesinin peşinden yürümeye başlar.Tamamdır,anne fil için annelik görevi buraya kadar,yanına alıp vahşi doğanın göbeğine doğru yola çıkarlar. Peki bizde nasıldır? Doğduğu andan itibaren en korunaklı giysilere sarıp bedenimizden ayırmamıza rağmen sadece bulunduğu...
Devamı